"Teknoloji" Bağımlılığı Nedir?

Sosyal medya bağımlılığı ya da cep telefonu bağımlılığı gibi türleri olan teknoloji bağımlılığa dair birkaç önemli not paylaşmak istiyoruz. Öncelikle teknoloji bağımlılığı nedir kısaca bir değinelim.

Hakkımda

Uzm. Dr. Onur Karabatak

Dr. Onur Karabatak, 1981 Diyarbakır doğumludur. Ortaokul ve Liseyi Diyarbakır Anadolu Lisesi ve Cumhuriyet Fen Lisesi’nde okumuştur.

 

Tıp fakültesini 1999-2005 yılları arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinde okumuştur. 2005-2011 yılları arasında Bezm-i Alem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında uzmanlık eğitimini yapmıştır. ‘Major Depresyon hastalarında Çocukluk Çağı Travmalarının Öfke, Dürtüsellik Saldırganlık ve İntihar ile İlişkisi’ adlı uzmanlık tezini yazmıştır.

1

3

2

4

TEDAVİ ALANLARI

Dünya Sağlık Örgütü sağlığı tanımlarken “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir” der.

İlgi alanlarımdan bazıları: Alkol Bağımlılığı, Madde Kullanımıyla İlişkili Bozukluklar, Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Bipolar Bozukluk, Obsesif-Kompulsif Bozukluk… 

Psikoterapi

Cinsel Terapi

Yetişkin Terapisi

Sosyal Fobi

Doktorunuza Sorun

Bizlere sıkça sorulan soruların ve merak ettiğiniz konuların cevapları burada. 

5

Psikoterapi, düşünce, algı ve tutumlarda değişim sağlayarak bireyin yaşam kalitesini yükseltme ve sorun yaratan belirtilerini azaltma amacıyla eğitimli bir terapist tarafından yapılan, uygulama yolu dinleme, anlama ve konuşma olan bir tedavi şeklidir.

Psikiyatristler ve klinik psikoloji master-doktorası bulunan psikologlar, doğal olarak, eğitimleri gereği psikoterapi yapma becerisine sahiptirler. Bunun dışındaki adaylar ancak nitelikli ve yeterli saati içeren bir eğitim aldıktan sonra psikoterapi uygulayabilirler. 

Onlarca psikoterapi yöntemi geliştirilmiştir; psikoterapi yöntemi kişiye uygun seçilir ve ehli kişilerce uygulanırsa herkesin psikoterapiden yararlanma olasılığı vardır.

Öte yandan, bireyterapi sürecine ne kadar odaklanır ve değişim için gerekli koşulları yerine getirirse, yararlanma olasılığı o kadar fazladır.Bireyin psikoterapiye uygunluğu ve uygulanacak yöntem terapist tarafından değerlendirilir.

Psikoterapiye katılma kararı isteğe bağlıdır; kişinin rızası varsa yapılabilir. Psikoterapi esnasında konuşulanlar gizlidir ve hastanın “gizlilik” hakları hem etik hem de hukuk tarafından korunmaktadır.Terapiye girecek bireyin sözkonusu terapiyi ve terapiyi yapacak kişinin özgeçmişini, yayınlarını incelemesi bireyin psikoterapiden yararlanma olasılığını arttıracaktır.

Ruhsal bozukluklar bir çok etkene bağlıdır. Henüz tek bir nedene bağlı olan bir ruhsal bir bozukluk tanımlanmamıştır. Genel fikir, bir takım yatkınlaştırıcı faktörlerin yarattığı zemin üzerine eklenen yeni stres etkenlerin ruhsal bozuklukları oluşturduğudur. Hem yatkınlaştırıcı faktörler hem de eklenen stres etkenleri biyolojik, psikolojik ya da sosyal özellikte olabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:


– 
Genetik özellikler: Ruhsal bozuklukların bir çoğu ailesel geçişe sahiptir. Kalıtım oranı ve geçiş riski bozukluklar arasında değişkenlik gösterir.

– 
Doğum öncesinde ve doğum sırasında yaşanan olumsuzluklar: Annenin gebelikte yaşadığı fiziksel ya da ruhsal hastalıklar, gebelikte ilaç kullanımı, erken doğum, doğum travmaları

– 
Çocukluk çağı ruhsal travmaları: Ebeveyn kaybı, ihmal, psikolojik ve/veya fiziksel şiddet, cinsel taciz yaşama

– 
Erişkin dönem yaşam olayları:  Boşanma, eş kaybı, iflas etme, ciddi fiziksel hastalık tanısı alma

– 
Travmatik olay maruziyeti: trafik kazası, ciddi fiziksel şiddet, cinsel taciz, tecavüz, işkence, doğal afet gibi olaylara maruz kalma 

– 
Fiziksel (organik) hastalıklar: Beyin tümörü, tiroid hastalıkları, kafa travması vd.

– 
Fiziksel hastalıklar için kullanılan bazı ilaçlar: Antihipertansiflerkortikosteroidler vd.

– 
Madde kullanımı: Esrar, halüsinojenler, kokain vd.

– 
Kişilik özellikleri: Depresif kişilikler depresif bozukluk tanısı almaya, obsesifkişilikler obsesif kompulsif bozukluk tanısı almaya, çekingen kişilikler sosyal fobi tanısı almaya daha yatkındırlar.

Psikiyatrik ilaçların çok küçük bir kısmı bağımlılık yapma potansiyeline sahiptir. Bunlar benzodiazepinler (xanax, nerviumvb), hipnotikler (imovan vb.) ve psikostimülan ilaçlar (concerta, ritalin vb.) dır. Diğer tüm psikiyatrik ilaçlar (antidepresanlar, antipsikotikler, duygudurum düzenleyiciler vd), son yıllarda vaka bildirimleri şeklinde tanımlanan birkaç istisna (ketiyapin, tianeptin) dışında, bağımlılık yapmaz.Öte yandan, bağımlılık potansiyeline sahip olduğu halde, psikiyatristin kontrolünde ve onun reçete ettiği dozda ve sürede kullanılan psikiyatrik ilaçların bağımlılık yaptığına çok nadir rastlanmaktadır.

İlaç bağımlılığı konusunda belki de çok dikkatli olunması gereken tek grup diğer maddelere (alkol, esrar, kokain, eroin, halüsinojenler vb.) bağımlılık öyküsü olan bireylerdir.

Danışan Yorumları

Metus tellus sit efficitur rutrum enim pulvinar risus dapibus convallis. Ad vel tortor massa ante quisque sodales nisi elementum felis tellus. Rhoncus magnis vestibulum sociosqu augue senectus torquent parturient feugiat gravida.

Charlie M Williamson Manager

Metus tellus sit efficitur rutrum enim pulvinar risus dapibus convallis. Ad vel tortor massa ante quisque sodales nisi elementum felis tellus. Rhoncus magnis vestibulum sociosqu augue senectus torquent parturient feugiat gravida.

Robert A Larochelle Manager

Metus tellus sit efficitur rutrum enim pulvinar risus dapibus convallis. Ad vel tortor massa ante quisque sodales nisi elementum felis tellus. Rhoncus magnis vestibulum sociosqu augue senectus torquent parturient feugiat gravida.

Anna R Kirkman Manager

    Randevu Al!

    Bana hızlıca ulaşıp, randevu almak için aşağıdaki iletişim bilgilerini kullanabilirsiniz.